Atatürk'ün taarruz emri vermeden önceki son konuşması
Kendisine yapılan itirazlara karşı çıkan Atatürk, "Sorumluluk bana aittir. Kaybedersek beni hemen asarsınız!" sözleriyle çelik gibi dimdik ayakta durmuş ve tüm sorumluluğu üstlenmişti.
Gazi Paşa savaştan yıllar sonra dost meclisinde yaptığı bir konuşmada ise savaşın kaybedilmesi durumunda tüm sorumluluğun kendisine ait olacağını "İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır. Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı." sözleriyle dile getirmiş. Ve bu efsane sözleri tarihe not düşmüştür.
Büyük Taarruz öncesi Yunan ordusunun durumu bir yana harekat planı ve Türk ordusunun da içinde bulunduğu zor duruma dikkat çeken başta Atatürk’ün Harp Okulu'ndan hocası Yakup Şevki Paşa olmak üzere bazı komutanlar harekatın yapılmasına karşı çıkmıştı.
"KAYBEDERSEK BENİ HEMEN ASARSINIZ"
Ordunun büyük bir bölümü gece vakti kaydırılacaktı. Fark edilmesi halinde büyük bir hezimet yaşanabilirdi.
Plana göre cephanenin ikmali mümkün olmayacaktı. Yani kurşun biterse işimiz kılıçlara kalacaktı. Makineli tüfeğe karşı kılıç... Yakup Paşa buna onay veremiyordu. Haksız sayılmazdı.
Atatürk "İkmali düşmandan yaparız" demişti. Yani düşman ele geçmezse imha riski olacaktı.
Tartışma uzayınca Atatürk "Uğraşa uğraşa, ancak 1 yılda düşmanla az çok denk bir hale gelebildik. Bir daha bu gücü yaratamayız. Bu sefer kesin sonuç almak, savaşı bitirmek zorundayız. Bunun için de, tehlikesine rağmen, bu planın uygulanmasından başka çare göremiyorum" dedi.
Yakup Paşa "Bu planla kaybedersek bize vatan haini derler. Bu meclis bizi asar" diye itirazını sürdürünce Atatürk net konuştu:
"Korkmayın paşam. Sorumluluk bana aittir. Kaybedersek beni hemen asarsınız!"
Büyük önder bir kez daha korkusuz, zekasına ve milletine güvenen bir Başkomutan olduğunun bu çelik gibi sözlerle ortaya koymuştu.
"YENİLSEYDİK SORUMLULUK YALNIZ BANA AİT OLACAKTI"
Öte yandan Atatürk'ten Anılar kitabının yazarı Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak da benzeri bir diyaloğa kitabında yer vermişti.
Atatürk’le aynı ortamda zaferin detaylarını dinlediğini yazan Irmak, kitabında Atatürk’ün "Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı." ifadelerini kullandığı o anısını şu cümlelerle anlatmıştı:
"Bir aralık konu İstiklal Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dahil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, bir gün önce olmuş gibi hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat, bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı
30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı:
- İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.
Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti:
- Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.
Hiç yorum yok: