Mesut Özil kimdir? Mesut Özil'in Kariyeri ve Hayatı ( biyografi )

MESUT ÖZİL KİMDİR?


Mesut Özil (d. 15 Ekim 1988), Türk asıllı Alman futbolcudur.

9 yıl boyunca Almanya forması giymiş ve çıktığı 92 millî maçta 23 gol atıp 40 asist yapmıştır.



Özil, 2006 yılında doğduğu şehrin bir takımı olan ve Bundesliga'da mücadele eden Schalke 04'e transfer olarak profesyonel futbol kariyerine başladı. Ardından 2008 yılında bir başka Bundesliga ekibi SV Werder Bremen'e transfer oldu. Almanya ile 2010 Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile Ağustos 2010'da La Liga takımlarından Real Madrid'e transfer oldu. 2013 yazında transfer döneminin son gününde Premier League takımlarından Arsenal'in kulüp tarihinde bir oyuncu için ödediği en yüksek bonservis bedeli olan 42,5 milyon paunt karşılığında bu takıma transfer oldu.


İlk yılları


Küçükken mahallesinde "Maymun kafesi" diye adlandırılan; futbol sahasında gece gündüz, karda yağmurda sürekli arkadaşlarıyla top oynayan Mesut, futbola 1995 yılında DJK Westfalia 04 Gelsenkirchen takımında başladı. Üç yıl bu takımda oynadıktan sonra, DJK Teutonia Schalke-Nord takımına yazıldı. Bir yıl bu takımda oynadıktan sonra, bir yıl da DJK Falke Gelsenkirchen takımında oynadı. 2000 yılında babası Rot-Weiss Essen alt yapısına yazdırdı. Almanya'nın köklü takımlarından olan Rot-Weiss Essen, gençlere verdiği forma şansı ile bilinmektedir. Öyle ki 16 yaşında, Mesut'u A Genç Takımları‘nda oynatmaya başlattılar. Sonra o dönemde Alman İkinci Ligi‘nde oynayan A takımda oynatmak için profesyonel sözleşme teklif ettiler. Ancak babası teklifi reddetti ve oğlunu Schalke 04 takımının alt yapısına götürdü.


Schalke 04’ün gençler takımında bir yıl kadar top koşturduktan sonra ve Bayern Münih‘i 2-1 yenerek gençlerde Almanya Şampiyonu olduktan sonra, o dönemde Schalke 04 başkanlığını yürüten Gerhard Rehberg, Mesut Özil'i yakın dostu olan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'e götürür. O tarihte Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ile görüşüp futbolcuyu idmana götürmüş ancak yöneticiler "Bu çocuk çok cılız. Solucan gibi. Bundan futbolcu olmaz. Denemeye bile gerek yok." demiş. Bu sözünün üzerine Beşiktaş’ın kapısını çalmışlar ama onlar da "Futbolcu tipi yok" diyerek benzer bir tavır sergilemiş. Bu yaşananlardan sonra Fenerbahçe’nin yolunu tutmaya cesaret edememişler. Türkiye macerası başlamadan biten Mesut, 12 Ağustos 2006 tarihinde Schalke 04 ile profesyonel kontrat imzaladı.



Schalke 04: Bundesliga'da ilk adımları


17 yaşında Bundesliga'da top koşturan Mesut'a en büyük destek aynı takımda oynayan Altıntop kardeşlerinden gelmiştir. Kendi sözleriyle: "17 yaşında Bundesliga'da formaya giymeye başlıyorsunuz. Bunun ağırlığını kaldırmak kolay değil. Halil de, Hamit de bana bu dönemde ağabeylik yaptılar. Halil ve Hamit Altıntop kardeşler benim için büyük şanstı."


Daha sonraki aylarda Schalke'li yöneticilerle ters düşünce kadro dışı bırakıldı. Aynı zamanda Schalke'den kovulma sebebi antrenmanlara Fenerbahçe formasıyla gelmesinden dolayıydı. Schalke ile ipleri koparınca transfer teklifleri art arda gelmeye başladı ve Arsenal, VfB Stuttgart, SV Werder Bremen sıraya girdi. Yine babasını dinleyen Mesut, ara transfer döneminin bitmesine saatler kala 3.3 milyon avro karşılığı Werder Bremen'e üç yıllık imza attı Schalke macerasını 1,5 sezonda 30 Bundesliga maçıyla noktalamıştır.İlk maçında Eintracht Frankfurt karşısında 80. dakikada Hamit Altıntop'un yerine oyuna dahil oldu ve sezonun ilk maçında 1-1 beraberliği yaşadı. Lincoln’ün ceza almasıyla Bayer 04 Leverkusen ve Bayern Münih maçlarında şans bulan ve bu şansı iyi değerlendirerek göze girmeyi başaran Mesut, Schalke’de ilk sezonunda 7’si ilk on birde olmak üzere toplam 19 maçta oynamayı başardı. İkinci yılında'da Lincoln’ün Galatasaray’a transfer olmasıyla Schalke’de banko oynamaya başladı.



Werder Bremen: Kariyerindeki dönüm noktası


2007-2008 sezonunun ara transfer döneminde Werder Bremen'e transfer olan Mesut, yeni takımında forma numarası 11'di. Bundesliga'daki ilk golünü Nisan ayında 3-3 biten Karlsruher SC maçında, takımını 2-1 öne geçiren golü atarak kaydetmiştir.


2008-2009 sezonunda iyi bir performans sergileyen Mesut, İstanbul’da Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynanan UEFA Kupası finali'nde Shakhtar Donetsk'e karşı ilk onbirde yerini almıştır. Berlin'de oynanan DFB-Pokal Kupası'nda Bayer 04 Leverkusen'e attığı golle takımına şampiyonluğu getirdi. Werder Bremen ile Bundesliga'da ikinciliği elde ederek, UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı hak etmiştir. Sezon sonunda Diego'nun Juventus'a transfer olmasıyla birlikte, takımın dümenine geçen Mesut, kısa sürede taraftarın sevgilisi oldu ve yıldızı Werder Bremen’de hızla parladı.


Nitekim 2009-2010 sezonu'nun ilk yarının en iyi futbolcusu seçilen Mesut, takımıyla başarılı bir sezon geçirmiş, Bundesliga'da üçüncü olmuştur ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı garantilemiştir. Takımıyla gösterdiği performans ile Almanya millî takımına 2010 FIFA Dünya Kupası'nı oynamak üzere çağrıldı. FIFA Dünya Kupası’nda yıldızı parlayan futbolcu için Real Madrid takımı Werder Bremen’e 15 milyon avro bonservis bedeli ödedi; Mesut ise yılda 5 milyon avro'dan 6 yıllık sözleşme imzaladı.

Werder Bremen forması altında çıktığı toplam 108 maçta 16 gol ve 55 asist kaydetmiştir.



Real Madrid: Devlerdeki ilk deneyim


2010 FIFA Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile SV Werder Bremen'den Real Madrid'e 15 milyon € karşılığında transfer oldu. Ayrıca bu turnuvadaki başarılı futbolu ile Altın Top ve Avrupa'da Yılın Futbolcusu ödüllerine aday gösterilmiştir.


17 Ağustos 2010 tarihinde Santiago Bernabeu Stadı'nda düzenlenen imza töreninde kendisini eflatun-beyazlı yapan yılda 5 milyon avro'dan 6 yıllık sözleşme imzaladı. José Mourinho'nun ısrarı üzerine Real Madrid'e imza attığını belirten genç futbolcu, imza töreninde: "Real Madrid'de forma giyecek ilk Türk olduğum için mutluyum. Takımda kaliteli oyuncular fazla, elimden geleni vereceğim. Tüm hayatım boyunca ailem ve arkadaşlarımdan büyük destek aldım. Kaka gibi bir oyuncuyla oynayacak olmaktan ve Mourinho ile çalışacak olmaktan dolayı mutluyum." demiştir.


Mesut, Real Madrid kulübüne imza atan ilk Türk kökenli futbolcu olmuştur. Tıpkı Zidane gibi göçmen çocuğu olan Mesut için İspanyol basını Alman Zidane diye bahsediyor. Mesut Madrid kariyerinde 10 numaralı formayı giymiştir.


3 Ekim 2010 tarihinde, 6-1 kazandıkları RC Deportivo de La Coruña maçında ilk onbirde maça çıkan Mesut La Liga'da ilk golünü kaydetmiştir. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Milan'a karşı attığı ilk golünü eliyle hilal işareti yaparak Türkiye'ye adadı. Real Madrid'de şu ana kadar 129 kez çıktığı maçlarda 22 gol 65 asist kaydetmiştir.

2 Eylül 2013 tarihinde Arsenal takımına transfer edilen Özil İspanyol kulübünün kasasına en fazla para bırakan futbolcu olmuştur.


Arsenal: Ada deneyim


Özil, 2013'te Arsenal formasıyla.

2 Eylül 2013 tarihinde Real Madrid'den 50 milyon euro karşılığında Arsenal'e transfer oldu. 14 Eylül 2013'te ilk maçını Sunderland'e karşı oynayıp Arsenal'da ilk asistini yapmıştır.


Ocak 2018'de Arsenal ile olan sözleşmesini 3 yıl daha uzattı ve haftalık kazancını da 350 bin paunda çıkardı.

COVID-19 döneminde Özil, 20 milyon avroluk maaşından %12,5'luk bir indirim yapmayı reddetti. Daha sonra yaptığı açıklamada "Eğer bana yeterli bilgi verilseydi, maaş indirimini kabul ederdim. Hatta kulübün istediğinden daha fazla bile indirim yapabilirdim. Ancak durumu karşılıklı konuşmak yerine maaş indirimini kabul etmeye zorlandık. Böyle bir durumda her şeyi bilmeye, neden böyle bir talep geldiğini öğrenmeye ve paranın nerede kullanılacağını bilmeye hakkınız var." dedi. Ayrıca son iki yıldır kulüpte kendisini yok etmek için uğraşan insanlar olduğunu öne sürdü.


Uzun süredir kadroda yer alamayan ve kariyerindeki en kötü sezonunu geçiren Özil, yaptığı açıklamada 2021'de sözleşmesi bitene kadar Arsenal'de kalacağını söyledi.


Mesut, 2020-21 sezonunda Arsenal'in Avrupa Ligi ve Premier League kadrosunda yer almadı. Yaptığı açıklamada Özil, Londra'da kalacağını ve savaşmaya devam edeceğini söyledi. Arteta, Mesut'un kadro dışı bırakılması hakkında "Mesut Özil konusu hakkında söyleyebileceğim tek şey, kararın tamamen futbol ile alakalı olduğu. Ben takımım adına en iyi Mesut'u görmek istedim ancak o buna bazen yaklaşsa da başaramadı. Vicdanım rahat çünkü ona adil davrandım." dedi.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.